İş hayatı, sadece mesleki becerilerin değil, psikolojik dayanıklılığın da sınandığı bir alana dönüştü. İnsanlar artık sadece iş bitirmiyor; duygularını bastırıyor, beklentileri karşılamaya çalışıyor ve çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını görmezden geliyor. Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal, yazdı.
Stres: Her Zaman Kötü Değil, Ama Sürekli Olursa Yıkıcı
Stres, dışsal baskıların bireyde yarattığı gerilim halidir. Belirli bir seviyede stres, performansı artırabilir; motivasyonu tetikleyebilir. Ancak bu durum sürdürülebilir değildir.
Kronik stres, zihin ve beden sağlığını tehdit eden, sinsi ama güçlü bir etkidir.
Devamlı yoğun strese maruz kalan bireylerde sıklıkla şu sonuçlar görülür:
- Tükenmişlik sendromu
- Kendini yetersiz hissetme
- İşleri erteleme ve verim düşüşü
- İş yerine gitmek istememe
- Sosyal ilişkilerde bozulma
- Alkol, sigara gibi bağımlılıklara yönelme
STRESLE BAŞ ETMENİN ETKİLİ YOLLARI
Stresi tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da onunla daha sağlıklı bir ilişki kurmak mümkündür.
İşte bazı temel öneriler:
• Düzen Kurmak
Uyku ve beslenme düzeni, stres eşiğini belirleyen önemli faktörlerdir. Beden dinlenmeden zihin de dirençli olamaz.
• Güne Zor İşlerle Başlamak
Zorlayıcı görevleri günün başına almak hem ertelemeyi azaltır hem de başarı hissini artırır.
• Hedefleri Önceliklendirmek
İşverenin ve bireyin beklentileri arasında gerçekçi bir denge kurmak, tükenmişliği önler.
• Ertelemeyi Anlamak
Ertelemek çoğu zaman tembellik değil, başlamaya cesaret edememek anlamına gelir. Bu farkındalık süreci dönüştürür.
• Zorlanılan Noktaları Belirlemek
Kendi gelişim alanlarını görmek ve bunlara odaklanmak stres algısını yönetilebilir hâle getirir.
• Zaman Analizi Yapmak
Plansızlık, zihinsel yükü artırır. Basit bir haftalık plan bile psikolojik rahatlama sağlar.
• Sorumlulukları Paylaşmak
Her işi tek başına yapmak bir meziyet değil, sürdürülemez bir alışkanlıktır. İyi bir ekip, iyi bir psikolojik tampondur.